si-hi-ya Hicbiriniz bilmeyecek Sihiya'yi Ogrenemeyecekler de Kiminiz bir sehir ismi Ya da memleket sanacak kiminiz Ve atlaslari acip okyanuslarca arayacak Hint'i, Cin'i, Macin'i, Tarihleri paralayacaksiniz Bulamayacaksiniz. Sonra kiz ismi sanacak insanlar Sevdiklerinin, bildiklerinin adlarini arastiracaklar Belki de komsu kizlari birbirlerine Supheyle bakacaklar Dost dusman insanlar omurlerince Sihiya'yi arayacaklar Ben de Sihiya'yi ariyorum oysa Biliyorum O bilinmezligince guzel Manali, bulunmazligindan yana Belki heryerden, herkesten uzak Belki, taniriz sesini duysak Si-hi-ya: Kirlenmemis isim Si-hi-ya: Duyulmamis ulke Si-hi-ya: Bilinmeyen, ulasilmayan Bir yer. Bir isim... Si-hi-ya: Baharla gelen her mevsim Onu Ispanya gecelerinin sarhoslugunda Hint sarkilarinin korkunclugunda Belki Cin seddinin gerisinde duyuyorum Oylesine derin bilinmezligi Ki uzak oldugu kadar yakinda; biliyorum. Si-hi-ya: Buyuk tarihler kadar eski Yasanmamis asklar kadar sonsuz Si-hi-ya: Ak sacli bebek Si-hi-ya: Sangtundan gorunen melek Dudak degmemis bir sarki dusun Bir cicek. Hic acmamis omur boyunca Ya da yuzyillar once yasamis Bir kavmin baskentini gorursun Ve yuzyillar sonra belki Bu siirde Sihiya'yi bulursun. Si-hi-ya: Sonsuzluk tanricasi Si-hi-ya: Bilinmezlik turkusunde Yuzyillar once Cin'deydi belki Si-hi-ya: Venus'den guzel Venus guzelliginde Ergun Evren (butun siirler 1950-1954) 1953-Mersin